Yarınımız

Memleketimize, dünyaya baktığımızda içimizi ferahlatan bir manzara göremiyoruz. Bu durumlara bakıp, yerimizde oturalım mı?

Peygamberimiz (asm) başta olmak üzere bütün peygamberler sıkıntı çekmiştir. Ancak zor şartlara aldırmadan vazifelerini yapmaya çalışmışlardır. İslâm âlimleri de zorluklara boyun eğmeden vazifelerini en güzel şekilde yapmışlardır. Bu konuda bize en yakın örnek, Üstad Bediüzzaman ve kahraman talebeleridir.

Büyük insanların yakınındaki insanlarda aynı zulümlere uğramış ve neticesine katlanmışlardır. Hapislerde, işkencelerde, zehirlenerek, idam edilme pahasına dâvâlarını savunup hizmetlerine devam etmişlerdir. Yüzlerce Nur Talebesi aynı kararlılıkla devam etmişlerdir.

Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatından sonra ve 1960 İhtilâli’nin devamında ise iftira ve hücumlarını arttırmışlar. Nur Talebeleri de, buna mukabil çıkardıkları gazetelerle korkmadan gereken cevabı vermişlerdir. Haftalık gazeteler ihtiyacı karşılamayınca, günlük Yeni Asya’yı çıkarıp, iman, Kur’ân hizmetlerine yapılan hücumlara cevap verdiler. Yeni Asyanın kuruluşunun 51. yıl dönümünü kutladık. Geçmişimizle iftihar ettik. Ancak geleceğimizi düşünmek çok daha önemli. 1992 yılından bu güne kadar neşriyat hizmetlerimizde ihmal ettiğimiz bazı konular mı?

Kısaca temas ettiğim bu konulara beraber çare arayalım. Bu konulara birlikte çözüm üretelim istiyorum. Çok rica ediyorum bize yazınız. İleriki yazılarımızda bu konuyu dahada geliştirebiliriz. Kesinlikle ümitsizlik aşılamıyoruz. Yaşasın ümit, kahrolsun yeis.

Yazımın bu bölümünü; Ali Ulvi Kurucu’nun Üstad Bediüzzaman için yazdığı şiirden iki satırla bitiriyorum.

Kar kış demez, irkilmez, üzülmez acı duymaz; / Mevsim bütün ömrünce, ılk gölgeli bir yaz.

MEKTUP

Sayın Hasan abim,

Gönderdiğiniz Risale-i Nur Külliyatı’nı aldım. Çok memnun oldum. Buradaki en güzel arkadaşlarımız gerçekten Nur kitapları. Okudukça daha fazla okuyasımız geliyor. Gerçekten eserler bizi kendilerine çekiyor. Anlatılan hakikatler gerçekten harika ve çok orijinal. Yaşadığımız halet-i ruhiye huzura dönük bir ferahlık oluyor. Cezaevinin nev-i şahsına münhasır haletinden çıkıp farklı âlemlerde dolaşıyorum hissine kapılıyorum bazen. Üstad kâinat kitabını bir şiir gibi okuyor. Eserler bir kitabın ötesinde bir okul sanki.

Hayatımı anlamlandıran eserleri yazdığı için Allah müelliften ebeden razı olsun. Allah sizlerden razı olsun.