Cezaevinden iki mektup daha

Bu hafta, cezaevlerinin hâlet-i ruhiyesini yansıtan, ilginizi çekeceğini düşündüğümüz iki mektup daha yayınlıyoruz:

“Aziz, sıddık, alicenap büyüklerim, Kemal-i hürmet ve arz-ı iştiyakla selâm ve sevgilerimi sunar, yüce Rabbimden cümle Müslüman âlemine sağlık, sıhhat ve afiyet dilerim.

Bilmüşahade gözlerle görünen muhit ve daimî ve muntazam faaliyetlerinizin devamı için Allah’a (cc) hamd-ü senalar olsun… Ve başarılarınızı arttırsın. (Âmin)
Hizmet-i Kur’âniyedeki değerli büyüklerim,

Ben cezaevinde cezasını infaz etmekte olan Allah’ın bir kuluyum. Uzun bir süredir Risale-i Nur Külliyatı’nı okumaktayım. Bir ara Risale-i Nur Külliyatı’nın arkasında, yeni basılmış Külliyatlardan tamamının yeni baskılarını gördüm…

Efendim… Kitaplar yönünden cezaevi maalesef çok kısıtlı. Bunun sıkıntısını çok yaşıyoruz… Benim siz büyüklerimden istirhamım, yeni baskılı Külliyatları bizlere göndermeniz. Allah rızası için bizi bu Külliyatlardan mahrum bırakmayınız. Göndereceğiniz eserlerle cezaevinde çok din kardeşimiz istifade edecekler. Allah da bunun mükâfatını karşılıksız bırakmaz. Adresimi ve postane adresini aşağıda belirteceğim… Böyle bir iyilik yaparsanız çok müteşekkir oluruz. Ve duâlarımızdan başka bir şey gönderemeyiz size. İnşaallah gönderirsiniz. Heyecanla Külliyatları bekleyeceğiz.

Devam-ı âfiyet ve muvaffakiyetlerinizi tekrar lütf-u İlâhiyeden tazarru ve niyaz eyler, kemal-i hürmet ve tazimle kusurlarımızın affını ve hayır duâlarınızı arz ve istirham eylerim. Bütün çalışmalarınızda Allah yardımcınız olsun. Ve maddî ve manevî cümlenizi yüceltsin. Allah yar ve yardımcınız olsun…”

Not: Adresini kaybettiğimiz bu kardeşimize Külliyatı’nı ulaştıramadık. Duâ edin irtibat kuralım.

***

“Cennetin kapısında dört kişi ‘Önce ben Cennete gireceğim’ diye tartışır. Cenâb-ı Allah Hz. Cebrail’i (as) hakem olarak gönderir. Cebrail (as) gelir dört kişinin yanına. Bu kişilerden bir tanesi şehit, bir tanesi âlim, bir tanesi hacı, bir tanesi de cömerttir. Cebrail (as) şehit olana sorar: ‘Nedir mesele?’ Şehit, ‘Ben canımı Allah yolunda feda ettim, Allah Teâlâ’nın vaadi var, beni cennete katacak.’ Cebrail (as): ‘Peki sen nereden öğrendin bunları?’ Şehit: ‘Âlimden öğrendim’ der. ‘O zaman edebini takın, âlime yol ver.’ Sonra, Hacı olana sorar, o da neden önce cennete girmesi gerektiğinin delillerini anlatır. Hz. Cebrail (as) ‘Peki, nereden öğrendin?’ deyince, o da ‘Âlim’ diye cevap verir. Ona da ‘Edepli ol, âlime yol ver’ der. Sonra cömert olana sorar, o da delilleri anlatır ve Âlim’den öğrendiğini söyleyince o da ‘Edebini takın’ cevabını alır. Âlim olan da delilleri anlatır ve Cebrail (as) âlim olana ‘Gir cennete’ deyince, Âlim:
‘Hayır, önce cömert olan girsin, çünkü ben ilim okurken, hizmet ederken cömert olanlar bizleri destekledi ve çoluk çocuğumuz ile ilgilendi.’

Bizler âcizane sizlere ve bütün hizmet edenlere her daim duâcıyız. Rabbim bu yaptığınız cömertlikten ötürü Cennet kapısında âlimlerin yol verdiği cömertler kafilesine dâhil etsin. Sizler de bizlere duâ edin ki bizler de gönderdiğiniz eserleri bir eşek misâli taşımayalım. İnşaallah velhâsıl bu yaptığınız hizmete ne kadar teşekkür etsem az olur. Sizleri cömertlerin en cömerdine havale ediyoruz. Bir de âcizane istirhamım, küçük kitaplar. Müslüman olan, yalnız hayatı boyunca İslâm’ı yaşamamış kardeşlerimize hitap eden eserlere cezaevlerinde çok ihtiyaç oluyor. Namaz ile alâkalı birkaç kitap okudum, Vehbi Karataş’ın ‘Niçin Namaz?’ kitabı çok hizmete vesile oldu.
Sizlere her daim duâcı kardeşiniz. Mahlûkatın en küçüğü Haşmet