Bir mektup, bir hatıra

Risale-i Nur Külliyatı’nın yazılmasında ve yayılmasında yüzlerce ve binlerce keramet yaşanmıştır. Zaten Risale-i Nur eserleri başlı başına kendisi kerâmettir.

İşte bu kerâmetlerden bir cezaevi hatırası:

Yönetim kurulu üyemiz Hasan Şen bir Cumartesi sohbetinde rahmetli Ahmet Feyzi Kul Ağabey’den dinlediği hatırayı naklen aktardı. Biz de sizinle paylaşıyoruz:

Hulusi Ağabeyin bulunduğu bir hapishanede bir çok Nur Talebesi ile bulunuyorduk. Sadece Ene ve Zerre Risalesi sokabilmiştik yanımızda. Mütemadiyen bu bahislerden ders yapıyorduk.

Kendi aramızda risalelerin kerametlerinden konuşuyorduk. Çam Dağı’ndaki ekmek meselesi, tavuğun 1 yerine 3 yumurta vermesi, Risale-i Nur’un bulunduğu menzillerin yangından korunması gibi…

Koğuşun çaycısı çay dağıtırken konuşmalarımızı duyuyordu. İşittikçe de “Olmaz böyle şey, bunlara inanılmaz, hurafe yahu anlattıkları…” diye söyleniyordu.

Bir süre sonra yine bir gün çay dağıtırken aynı çaycı “Vallahi söylediğiniz hak, billahi hak! Şu elimdeki çaydanlık en fazla 25 bardak çay alır. 60 bardak dağıttım, hâlâ bitmedi. Vesilenizle çaya bereket geldi” deyip o da nurun kerametini tasdik etmiş oldu.

Not: Bu tarz hatırası olan ağabey ve kardeşlerim e-mail ile gönderebilirlerse inşâallah hizmete medar olur.

Cezaevi Mektubu:

“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Selâmün aleyküm. Nasılsınız, iyi misiniz? Umarım iyisinizdir, iyi olmanızı bizleri Yaratan Yüce Rabbimden dilerim. Siz de beni soracak olursanız, Allah’a şükürler olsun, iyiyim. Hasan Muharrem Abi, ben yaklaşık 5 senedir hapis yatmaktayım. Ben Muğla Cezaevi’nden bu cezaevine yeni geldim, yaklaşık 1 aydır buradayım. Ben kitap okumayı seven bir insanım. Burada bulunan arkadaşlarım senin adresini verdiler. ‘Buraya yazarsan sana kitap gönderir’ dediler. Eğer gönderirseniz çok sevinirim ve çok makbule geçer. Eğer mümkünse bana bir adet Türkçe Açıklamalı Kur’ân-ı Kerîm, bir de Arapçasını ve dinî kitaplardan duâlardan ve peygamberler tarihini ve elinizde olanlardan da gönderirseniz sevinirim. Gönderirseniz de Allah razı olsun, göndermeseniz de Allah razı olsun. Allah’a emanet olun. Allah daima sizlerle olsun, hoşça kalın.

***
“Merhaba,
Öncelikle en içten en sıcak duygularımla sonsuz sevgi, saygı ve selâmlarımı sunarım. Sağlığınızın ve moralinizin her zaman yerinde olmasını dilerim. Ayrıca duyarlılığınızdan ötürü tebrik ediyor ve bu duyarlılığı Allah’tan herkese nasip etmesini dilerim.

Sevgilerin kelepçelenmediği, özlemlerin prangalanmadığı, insanların hayatının hiçe sayılmadığı, sevgi, saygı ve hoşgörünün hâkim olduğu yer ve zamanda buluşmak umuduyla…

Listedeki şu kitapları gönderirseniz sevinirim: ‘Peygamberimizin Hayatı, Camiü’s-Sağir (hadis), Kur’ân-ı Kerîm Meâli, Dünya Ötesi Yolculuk, İman İnsanı İnsan Eder (hidayet öyküleri), Bilinmeyen Osmanlı, Peygamberimizin Eşsiz Ahlâkı, Fazilet Öyküleri, Düşünce Ufku, Bediüzzaman Beşlemesi, Risale-i Nur Eğitim Seti, Yeni Asya gazetesi.
Sevgi ve saygılarımla.